SÖYLENDİĞİ ANDA VAR OLAN DEMOKRASİ
VE GÜNLÜK YAŞAYAN UCUZ İNSANLAR ÜLKESİ TÜRKİYE
Taner BİLEN
![]() |
| TANER BİLEN |
“İnsan iyidir ve sadece iyi olan insandır”.
Ama günümüzde insanlar
bu vasıflarını ne yazık ki yitirmişlerdir.
Günlük
yaşayan ucuz insanların ülkesi Türkiye’den bahsetmek, Demokrasinin söylendiği
anda var olduğu ülkeden çarpık örnekler yazmak…
Gerçeklerin
çarpıtıldığı, sahte mutlulukların peşinden koşulduğu, kriz yapıldığı, “merkez
varlık” insanın bilinen sebeplerden değil, aydın geçinen cahil politikacıların
yol açtığı ülkenin siyasi çıkmazlara yönlendirilmesi, basit çıkarlar hevesine
çeşitli entrikalara alet edilmesinden intihar girişimlerinin çoğaldığı bir Türkiye.
Yani
“Gerçeğin kendisi, mutluluğun hayali sonsuzdur”.
Tanımadan
dostlukları tatmak, tatmadan lezzetleri almak, almadan değerini bilmek iyi
insanlara mahsustur. Dost ele sarılmak, Dost eli öpmek, öpülesi ellerin sahibi
de insandır.
İnsan,
Yüce Mevla’nın kâinatı emrine verdiği en değerli varlıktır.
Böyle
olduğu içinde her şey ona bahşedilmiştir.
Ama
ne yazık ki insan Mevla’sına kulluk vazifesini yerine getiremediği için
kötülüklere yönelmiş ve felaketler arka arkaya gelmiş ve günümüzde de devam
etmektedir. İnsanoğlu uslanmalı, haddini bilmeli, başkalarına şirin görünmek
uğruna İslâmiyet’ten uzaklaşmamalı, Mevla’sının çizdiği rotaya geri dönmelidir.
Çok
acı ama günümüzde; Ahlâksızlığın fazilet, doğruluğun suç sayıldığı ortamda
merkez yaratık insan, öz benliğini yitirmiş, ar ve hayâ’dan uzaklaşmış, kadının
kutsiyetini ayaklar altına almış, her şeyi medeniyet denen çarpıklıklar
içerisinde illet hale getirmiştir.
İnsanı insanlıktan çıkartan ne oldu?..
Tabi
ki batı sevdalılığı, taklitçi, günlük yaşayan politikacıların çıkarttığı
yasaların boşluklarından meydana gelen suni bunalımlar; Devlet malını
yakınlarına en kolay peşkeş çekme yarışlarından, ülke meselelerini unutan ve
medeniyet tekerlemelerini temcit pilavı gibi tekrarlamaktan kaçınmayanlara bir
örnektir.
Ne oldu bu insanlara?
Kötü
idare mi, yoksa bu idarenin menfaati uğruna çıkartılan ekonomik çöküntüler mi?
Veya bu kötü gidişatı düzeltsinler diye ülkeyi daha beter bataklığa saplayan
terör elebaşları ve onların önerdiği sapık fikirler mi?
Demokrasi,
demokrasi diye bağırıp duranlar, Atatürkçülüğü taklit eden yoz, bencil cahil
aydınlar değil midir?. Türk kelimesini kaynaklardan silmeye, İslam ifade ve
ibaresini Anayasa’dan çıkarmaya, T.C. harflerini kaldırmaya çalışan bunlar.
Aslında bunların amacı kendi değerlerini karalayarak Emperyalistlerin gönlünde
yer bulmak değil midir?
Deveye
hendek atlatmak zordur derler ya...
Bu
misal günümüzde ki birçok soruya cevaptır.
Bir
İnsan çıkıyor, hep kendini doğru zannediyor, doğru bildiği yanlışlarda
direnmekten, ülkeyi batırdığının farkına bile varamıyor. Yapılan uyarı ve
ikazlara kulağını tıkayarak bencillikten kendisini kurtaramıyor ve ben gidersem
bu ülke batar masallarından da kurtulamıyor. Tabi ki kendisini sapkınların
elinden de kurtaramıyor.
Allah
Allah!.. Sen bulunmaz hint kumaşı mısın? Sen git de Ülke düzlüğe çıkmaya,
yönetimdeki asalaklar azalmaya başlasın. Gemi çok su aldı. Kendine acımıyorsan,
günahsızlara acı da şefkat ellerini uzat, batmaktan kurtulsunlar. Ülke nefes
alsın. Çünkü ihtirasın artık seni esir almış durumdadır. Anlamadım, sen hala ne
diye inattasın. Bu inadı, yine bir ağlama duvarı üretip seçim kazanma
peşindesin.
Bu
Ülkede bazılarının utanması gerekmektedir. Suni yaratılan krizlerden mi,
çörekleşen yargının yanlı kararlarından mı, yoksulun sofrasından çalınan umut
lokmalarından mı, Çare aramak için Milletin Meclisinde ölümü seçenler mi?
Hayır;
ASIL UTANMASI GEREKENLER KİM?..
Artık
insanların nefesini bırakın ki boğulmasınlar.
“YETER SÖZ MİLLETİNDİR”
denildiği gibi...
İşte
ben; Çirkefler çorağında Müslüman olduğumdan, Müslüman geçinen bir Türkiye’de
doğduğumdan, saf ve tertemiz eşimle kızımın başörtüsünden, lâik olduğunu iddia
eden Türkiye de emekli edilmekten, UTANIYORUM. Göçüp gideceğim desem de
Anayurdumu terk edemem, Müslüman Türk’ün Coğrafyasına uzanan hain ellerden,
İnsan hakları savunucusu medeniyiz diyen nankör devletlerden, Cumhuriyeti yok
sayan sahte Atatürkçü ve Kemalistlerden, UTANIYORUM.
Günlük
yaşayan insanlar, ucuz yaşamayı sevenlerdir. Ucuz yaşamak insanları felakete
götüreceği gibi, ulusları da çöküntüye sürüklemeye gebedir.
Meyve
veren ağaç taşlanır derler. Hep taşlanan olalım. Taşlanmaktan hiç bir zaman
korkmayalım. Alnımız ak, başımız daima dik, adımlarımız hep ileri olsun. Bu
Ülkede tökezleyenlere ihtiyacımız yok bizim.
Bu
ülke; içinde bulunduğu çıkmazlardan kendini kurtaracak bir Lider bekliyor.
Haydi
iş başına günlük yaşamayan, ucuz olmayan insanlar.
Doğruluktan
şaşmayan, Demokrasiyi lâyıkı veçhiyle tatbik edecek insanlar selam olsun
sizlere. Gelecek lider belli. Haydi hayırlısı. İnşallah onu da çizgisinden
saptırmazlar.
İnsan
yalan söylemez, aldatmaz, kandırmaz, dedikodu, iftira, küfür ve hakaret etmez.
Din tüccarlığı, inanç ve vicdan sömürüsü, siyaset simsarlığı, demokrasi
düşmanlığı başta; Rüşvet, iltimas, ayırma-kayırma, yolsuzluk, hırsızlık, gasp,
can ve mal güvenliğini tehdit, Hürriyeti tahdit, çıkar ilişkileri tesis,
imtiyazlı sınıf oluşturma ve sair. İnsanlık, adalet, hukuk ve ahlak dışı cürüm
ve canice emel sahipleri ile katiller asla “İNSAN” olarak kabul edilemez. Islah olmadıkça,
insani muameleye tabi tutulamaz.
Devlet insan için vardır.
Kanunlar
Anayasa’ya, Anayasa ise insan ve insan tabiatına aykırı olamaz.
Hükümet;
Millet iradesinin Devlet idaresinde tecelli biçimi olup:
HÂKİMİYET KAYITSIZ VE
ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.
Her
insan bir devlettir. İnsan olan; Namuslu-Dürüst ve Demokrattır.
Sonsuz
sevgi ve saygılarımla…
.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder